KÜAD (Kozmetik Üreticileri ve Araştırmacıları Derneği) tarafından düzenlenen 5. Uluslararası Kozmetik Kongresi son gününde de yoğun ilgi ile katılımcılarını ağırlamaya devam ediyor. Kongre başından sonuna devam eden sektörle ilgili yapılan geniş kapsamlı oturumlar katılımcıları sektöre dair yeni stratejilere yönelmeye teşvik ediyor. Ayrıca kongrede bir araya gelen sektör temsilcilerinin uzun soluklu iş birlikleri oluşturmalarına da imkân sağlıyor. Ülkemiz bakımından kozmetikte kullanılabilecek bitkilerin üretimine başlanması ülke ekonomisi açısından önem arz ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Murat Tunçtürk “Yapılan araştırmalar doğrultusunda Türkiye’de yaklaşık 75’e yakın tescilli tıbbi bitki çeşidi bulunuyor” dedi.
Sektöre dair önemli konuları ile Prof. Dr. Nezih Hekim, Prof. Dr. Murat Tunçtürk, Dr. Julia Sangyi Han, Liudmila Yarovaya, Uzm. Dr. Fatma Akpınar, Agnieszka Szopa ve Katarzyna Gawel Beben kongrede yerlerini aldı.
KORE TRENDİ KÜRESEL TRENDLERDEN ÇOK FARKLI
2021-2022 Kore Güzellik Trendleri başlığı altında konuşma yapan Dr. Julia Sangyi Han, “Kore trendi, küresel trendlerden çok daha farklı bir alanı ifade ediyor. Bu anlamda, Kore kozmetik trendlerini birkaç başlık altında toplamak mümkün. Bu başlıklardan birini de hiper kişiselleştirme konusunu kapsıyor. Konuyla ilgili olarak, insanlar artık yüksek tatmin duyacağı ürünleri tercih ederken kendisi için daha etkili ürünü alma eğilimi gösteriyor. Buradan “Dünya’da tek bir ürün var o da benim ürünüm” mantalitesi ile hareket ediliyor. Kozmetik ürünlerin üretim kısmına bakıldığında ise 2022 için pazar trendlerinin oluşmaya başladığını görüyoruz. Sonuç olarak, yakın gelecekte artık ürünlere sürdürülebilir paketlemeler yapılacağı anlaşılıyor” diye konuştu.
KOZMETİK BİRKİLERİNDE 170 MİLYON DOLARLIK İHRACAT
Kozmetik bitkilerin sürdürülebilir hasadı üzerine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Murat Tunçtürk “İlk insanların sağlık, gıda ve kozmetik gibi pek çok alanda bitkileri kullanmaya başlamasından bu yana bitkiler yaşamın önemli bir parçasını oluşturuyor. Ülkemiz bakımından kozmetikte kullanılabilecek bitkilerin üretimine başlanması ülke ekonomisi açısından oldukça büyük önem arz ediyor. Yapılan araştırmalar doğrultusunda Türkiye’de yaklaşık 75’e yakın tescilli tıbbi bitki çeşidi bulunuyor. Ülkemizden kekik, defne yaprağı ve anason kozmetik bitkileri olarak ihraç edilirken bu bitkilerle yaklaşık 170 milyon dolarlık ihracat söz konusu” dedi.
EN ÖNEMLİ CİLT AÇMA KOZMETİĞİ BİTKİ ÖZÜTLERİNDEN ELDE EDİLİYOR
Doğal orijinli cilt parlatıcı içerikli ürünler hakkında sunum yapan Hücre ve Doku Kültürü Laboratuvar Bakanı Katarzyna Gawel Beben, “Dünya’nın yüzde 90’ı cilt anlamında lekeler, çiller gibi estetik sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Küresel analizlere bakıldığında dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 15’i bu konuda oldukça büyük yatırımlar yapıyor. Ayrıca, kozmetikte artan bitki kullanımı en önemli cilt açma kozmetiği bitki özütlerinden elde ediliyor. Bu doğrultuda, yapılan çalışmalar devam ederken kozmetik ürün üretimlerinde hayvanlar üzerindeki deneylere ciddi yasaklar gelirken şu an Avrupa Birliği’nde hayvan testleri tamamen yasaklandı” dedi.