Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, tarım desteklerinden kredi faizlerine, gıdadan et-süt fiyatlarına ve barajlardaki doluluğa ilişkin son gelişmeleri değerlendirdi. NTV Ankara İstihbarat Şefi Ahmet Ergen’in sorularını yanıtlayan Bakan Kirişci’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“TARIMDA 2020 RAKAMLARI YAKALANACAK”
(Tarımsal üretim hedefleri) Önce pandemi sonra savaş yaşanmasına rağmen ülkede rafta hiçbir şeyin eksikliği hissedilmedi. Tarım sektörü dış ticaret fazlası veren bir sektör. 2022 için arzuladığımız üretimi yapacağız. Şu anda 125-126 milyon tonlara geldi. Bu önceki yıla göre yüzde 6’lık artış anlamına geliyor. Ayçiçeğinde bu yıl yüksek rekolte bekliyoruz, hububat da öyle. Bu yıl yağışlar gayet güzel gidiyor. 2022 rakamı 2020 rakamını inşallah yakalayacak.
“TÜRKİYE SU ZENGİNİ DEĞİL”
Uzun yıllar eylül ortalamamız 20,9, bu yıl 21,9 gibi daha sıcak geçti. Kuraklık adına atılması gereken adımlarla ilgili çalışmalar yapıyoruz. Türkiye su fakiri değil ama su zengini de değil. Biz kuraklık eylem planıyla kendi su miktarımızı dikkate alarak buna uygun ürün planlamaları yapmakla mükellefiz.
MAZOT VE GÜBRE DESTEĞİ BU HAFTA YATACAK
(Çiftçi destek ödemesinin öne alınması) Üreticilerimizin büyük bir memnuniyeti var. Üreticiler finansman yönetiminde güçlük çeken insanlar. Ödemeyi 6 ay öne çektik. Sadece mazot ve gübre alımında kullanılabilecek. İkincisi faizsiz olarak ihtiyacı olan finansman sağlanması için 100 bin liralık kredi limitini de 200 bin liraya çıkardık. Mazot ve gübre desteği hafta sonuna doğru yapılacak.
(Et ve sütte fiyat artışına önlem) Burada altı çizilmesi gereken üretim planlaması. Pek çok geliştirdiğimiz uygulamalarımız var. Et Süt Kurumu sözleşmeli besicilik çerçevesinde alım ve fiyat garantisi sağlanıyor. Süte gelince dünya olağanüstü bir dönem yaşıyor. Hayvancılıkla ilgili biz daha iyiyi yapmanın gayreti içindeyiz. Süt hayvancılığı olmazsa olmazdır. Son yaptığımız uygulamada da 8,5 lira olarak açıklandı. Primi 50 kuruş artırdık, 9 liraya getirdik.
EKMEK FİYATLARI VE GIDA ENFLASYONU
(Gıda fiyat artışları mercek altında) Örtü altı yetiştiriciliği konusunda bir üretim tarafı, iki üretimden tüketime olan zincirle ilgili süreçler. Antalya’da bir kilo domates İstanbul’a 4 günde geliyor. Diyoruz ki, kent tarımı. Bu zinciri kısaltıyor. Türkiye’de hallerde işlem gören toplamın yüzde 50’si. Oralardaki mekanizmaları da alt komite incelemeye başladı. Bunları ne kadar kısaltır, şeffaf hale getirirsek o kadar mesafe kat ederiz.
Ekmekte unun maliyet içindeki payı yüzde 27. İşçilik maliyeti, yakıt var. O etkileri de dikkate alıyor olmamız lazım. Tek başına gıda enflasyonu olarak ifade ediyor olmak çok doğru olmuyor. Bu zinciri biz masaya yatıracağız.
“KENT TARIMINA AĞIRLIK VERECEĞİZ”
Kent tarımına ağırlık vereceğiz. İlkini Dikili’de yaptık. Seraların kullanım süresini artırmış olacağız. Yerinde üretim, yerinde istihdamın üzerinde ağırlıklı olarak duruyoruz.
(Tarımda planlı üretim adımları) Kamunun üreticiden haberi yok, üreticinin de vereceği hesap yok. Planlı üretimdenkastımız, toprak özellikleri, iklim verileri, üreticinin yatkınlığı… Bütün bunların dikkate alınması gerekiyor.
(Yurt dışında tarım faaliyetleri) 2053 için öngörülen nüfus 105 milyon. Biz kamu olarak bu ülkelerde toprak almıyoruz. Kendi özel sektörümüzün yansıtabileceği imkânları oluşturuyoruz.
“SİVAS SIKINTILI AMA PANİKLETECEK DURUM YOK”
(Barajlarda su sıkıntısı var mı?) Kasım ayında belki Sivas için bir şey olabilir. Ama bu Sivaslıları panikletecek durum değil. Bunun dışında oldukça yeterli. Şehirlerimizin içme suyuyla ilgili bir problemleri gözükmüyor. Bir önceki yılki kuraklıktan dolayı rezervi daha fazla tüketmemizin de etkisi var.