Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklama ile ‘Altılı masada çatlaklar mı oluşuyor’ sorusunu akıllara getirmişti. Uysal’ın muhalefetin cumhurbaşkanı adayı ile ilgili açıklamasında masanın ortakları Davutoğlu ve Babacan’ı hedef aldığı öne sürülmüştü. Açıklamasına derinlik kazandıran Uysal, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı işaret etti.
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ana hedefi ile bir araya gelen altı muhalefet partisinin ‘altılı masa’ görüşmeleri devam ediyor. Liderler son görüşmeyi 24 Nisan’da Demokrat Parti’nin ev sahipliğinde gerçekleştirdi. Son görüşmeden önce ise Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın tweet’inin ‘altılı masa’nın ortakları DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’na yönelik olduğu iddiaları gündem olmuştu. Tweet’inde “Cumhurbaşkanı adayı 20 yıllık AK Parti iktidarına ortak olmamış biri olmalı” diyen Uysal, daha sonra masanın çatlamayacağı, yıkılmayacağı yönünde ifade vermişti. Demokrat Parti lideri son olarak açıklamasıyla kimi kastettiğini yanıtlandırdı.
“O NOKTADA PROBLEM YOK”
Gültekin Uysal, Habertürk’te katıldığı canlı yayın programında konuya ilişkin şöyle konuştu:
“Benim esas endişem bu iktidara karşı kendisini muhalefette konumlamış, eleştirmiş, pek çok hukuksuzluğa maruz kalmış önemli bir muhalif seçmen kitlesi var. Zaman zaman ‘toto sezonu açıldı’ siyasette diyorum ben; o aday oluyormuş, bu aday yapılıyormuş… Toplumsal enerjinin berhava edilmesine vesile olacak birtakım beyanlar olunca sürecin tarif ettikleri var. Ben hele hele masada birlikte oturduğumuz kişileri hedef alarak bir şey söylemek değil. Her siyasi partinin kendi perspektifi var. Ben o hususları ifade ederek böyle bir tanımlama yaptım. Kendilerini kast etmediğimi kendilerine de ifade ettim, o noktada bir problem yok.
“İŞİN SAHİBİ SAYIN ERDOĞAN’DIR”
Babacan ve Davutoğlu’nun sorumluluğa ortak olup olmadığı yollu soruya Uysal şu yanıtı verdi:
Siyasetin içindeyiz. Biz de 70 yıllık bir hareketiz, yeri geliyor 70 yılın da hesabını veriyoruz, soruluyor. Kendileri de zaman zaman açıklıyorlar, ‘Eğer kendimize bir sorumluluk düşüyorsa bunu kabul ediyoruz’ diyorlar. En nihayetinde zaman zaman sayın Erdoğan’ın yaptığı bir ‘şark kurnazlığıyla’ nimetler cebe, külfetler başkasının hanesine… ‘İyi bir şey oldu mu ben yaptım, kötü bir şey oldu mu başkalarına…’ O noktada işin sahibi sayın Erdoğan’dır, bizim birinci derecede muhatabımız.
Benim isimleri merkeze alarak böyle bir değerlendirme yapmadığımı kendilerine ifade ettim, onlar da beyanımızı esas kabul ettiler.”