Yüksek enflasyon, ABD Merkez Bankası Fed’den gelen açıklamalar, Rusya – Ukrayna savaşına ilişkin devam eden gerilim, Çin’de koronavirüs salgınının neden olduğu belirsizliğin etkisiyle altın ve dolar fiyatlarında hareketlilik devam ediyor. Dolar kuru genel senaryoda hacimsiz kalmaya devam ederken, ons altın fiyatları üzerinde oluşan baskı ile gram altın altın fiyatları geri çekildi. Altının gram satış fiyatı bu hafta yüzde 1,08 değer kaybetti, dolar/TL yüzde 0,86, euro/TL ise yüzde 0,54 değer kazandı.
Küresel pay piyasaları, ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell ve Fed üyelerinin hafta boyunca yaptığı şahin yönlendirmelerle satış ağırlıklı bir seyir izlerken, gelecek hafta başta ABD’de büyüme olmak üzere gözler yoğun veri gündemine çevrildi. ABD’de artan enflasyon sonrası Fed üyelerinin gittikçe şahinleşen yönlendirmeleri varlık fiyatlarında oynaklığı artırmaya devam ediyor.
Hafta boyunca para politikasına ilişkin görüşlerini dile getiren Fed üyelerinin tamamı mayısta 50 baz puanlık faiz artırımına olumlu yaklaştıklarını belirtirken, Fed Başkanı Powell’ın bir veya daha fazla toplantıda 50 baz puan faiz artırımına yeşil ışık yakması risk iştahını düşürdü. Powell, hafta içindeki açıklamalarında enflasyonun hâlihazırda çok yüksek ve para politikasının ise eskiye göre hala destekleyici olduğunu kaydederek, biraz daha hızlı hareket etmenin uygun olduğunu bildirdi.
Şahin duruşuyla bilinen St. Louis Fed Başkanı James Bullard da Fed’in daha sert adımlar atması gerektiğini vurgulayarak, 75 baz puanlık faiz artışının daha önce yapıldığını ve bunun dünyanın sonu olmadığını dile getirdi.
FED YETKİLİLERİNDEN GELEN AÇIKLAMALAR FİYATLANIYOR
Fed yetkililerinin açıklamaları sonrası tahvil piyasalarında eylül ayına kadar yapılacak dört toplantıda da 50 baz puanlık faiz artışına gidileceği fiyatlanmaya başladı.
Tahvil piyasalarında güçlenen satış baskısıyla neredeyse bütün vadelerde ABD tahvil faizleri yaklaşık son üç yılın en yüksek seviyesine çıktı. Emtia fiyatları da şahinleşen merkez bankalarıyla birlikte satış baskısıyla karşı karşıya kalırken, Brent petrolün varil fiyatı haftalık bazda yüzde 4,3 azalışla 106 dolara, altının ons fiyatı yüzde 2,1 düşüşle 1.932 dolara indi.
ABD’DE ŞİRKETLERİN GÜÇLÜ KARLILIĞI DA SATIŞ BASKISINI ENGELLEYEMEDİ
ABD’de bu hafta yoğunlaşan bilanço sezonunda şirketlerin karlılıkları çoğunlukla beklentileri geride bıraksa da, şahinleşen Fed’le pay piyasaları üst üste üçüncü haftayı da düşüşle tamamladı. Gelecek hafta ise gözler başta perşembe günü açıklanacak 1. çeyrek Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) olmak üzere yoğun veri gündemine çevrildi.
Analistler, Fed’in enflasyon konusunda dikkate aldığı en önemli göstergelerden biri olan 5 yıllık enflasyon beklentilerinin 2014’ten bu yana en yüksek seviyeye çıktığını bildirdi.
Yatırımcıların 2027 enflasyon beklentilerinin yüzde 2,6’ya kadar yükseldiğini aktaran analistler, söz konusu yükselişin halihazırda oldukça şahin bir duruş sergileyen Fed’e rağmen gerçekleşmesinin yatırımcıları daha da tedirgin etmeye başladığını ifade etti.
Analistler, ABD’de açıklanan şirket bilançolarında karlılıkların beklentileri çoğunlukla geride bırakmasına karşın, Fed üyelerinin şahin açıklamalarıyla birlikte bu gelişmelerin fiyatlamalar üzerindeki etkilerinin arka planda kaldığını söyledi.
ABD’de bu hafta açıklanan makroekonomik verilere göre, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) 59,7’ye çıkarken, hizmet sektörü PMI 54,7’ye düştü.
Söz konusu gelişmelerle S&P 500 endeksi haftalık bazda yüzde 2,75, Nasdaq endeksi yüzde 3,83 ve Dow Jones endeksi yüzde 1,86 değer kaybetti.
25 Nisan ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi Chicago ulusal aktivite endeksi ve Dallas Fed imalat endeksi, salı dayanıklı mal siparişleri, Richmond Fed sanayi endeksi ve yeni konut satışları, çarşamba toptan stoklar ve bekleyen konut satışları ile cuma günü kişisel gelirler, kişisel harcamalar ve Michigan tüketici güven endeksi verileri takip edilecek.
AVRUPA’DA ECB YIL SONUNDAN ÖNCE FAİZ ARTIRABİLİR
Avrupa borsaları da dünya genelinde azalan risk iştahıyla satış ağırlıklı bir seyir izlerken, Rusya-Ukrayna savaşı ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) şahinleşen duruşu pay piyasaları için başlıca risk unsuru olmayı sürdürüyor.
ECB Başkanı Christine Lagarde, hafta içinde yaptığı açıklamalarda bankanın yıl sonundan önce faiz artırımına gidebileceğini kaydederken, varlık alımlarının ise üçüncü çeyrek sonunda bitirilmesinin muhtemel olduğunu dile getirdi.
Avrupa ekonomileri ile ABD ekonomisi arasında yapısal farklılıkların olduğunu ve iki ekonominin farklı hızlarda hareket ettiğini belirten Lagarde, faiz artışına ilişkin karar almak için gelecek makroekonomik verileri takip edeceklerini söyledi.
Hafta içinde bölgede açıklanan enflasyon verilerine göre Avrupa’da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yıllık bazda yüzde 7,4 arttı.
Euro/dolar paritesi düşüş eğilimini üst üste üçüncü haftaya taşıyarak, haftayı yüzde 0,2 değer kaybıyla 1,0800’den tamamladı.
Bu hafta İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,24, Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,15, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,12 ve İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 2,3 değer kaybetti.
Gelecek hafta pazartesi Almanya’da Ifo iş ortamı güven endeksi, perşembe Avro Bölgesi’nde tüketici güven endeksi ve Almanya’da TÜFE ile Avro Bölgesi’nde 1. çeyrek GSYH verileri takip edilecek.
ASYA’DA GÖZLER BOJ’A ÇEVRİLDİ
Asya tarafında, pay piyasalarında bu hafta karışık bir seyir izlenirken, gelecek hafta perşembe günü Japonya Merkez Bankası’nın (BoJ) para politikası kurulu toplantısından çıkacak sonuçlar yatırımcıların odağına yerleşti.
BoJ’un politika faizinde değişikliğe gitmesi beklenmezken, karar metni ve toplantı sonrası yapılacak sözle yönlendirmelerde son 20 yılın en yükseğine çıkan dolar/yen paritesi, ülkede yavaş yavaş artmaya başlayan enflasyon ve şahinleşen küresel merkez bankalarının ardından gelecekteki para politikasına ilişkin ipuçları aranacak.
Çin’de devam eden yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını başlıca risk unsuru olmaya devam ederken, piyasa beklentilerine karşın Çin Merkez Bankası’nın (PBoC) borç verme oranlarında indirime gitmemesi Çin pay piyasalarında satış baskısının güçlenmesine sebep oldu.
Çin ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 4,8 büyüyerek beklentileri geride bırakmasına karşın Kovid-19 salgınında uygulanan kısıtlamaların ekonomi üzerindeki etkileri perakende satışlar verisi ile kendini gösterdi. Ülkede perakende satışla martta yıllık yüzde 3,5 azalarak tahminlerin oldukça altında kaldı.
Haftanın ikinci yarısına doğru Çin’de bir süredir Kovid-19 salgını nedeniyle uygulamada olan kısıtlamalar yavaş yavaş da olsa gevşetilmeye başlanırken, henüz belirli sayıda ve öncelikli olan şirket çalışanlarının işe gitmelerine izin veriliyor.
PBoC’nin hafta içinde yaptığı toplantıdan borç verme faizlerinde indirim kararı gelmemesi yatırımcıları tedirgin ederken, Çinli yetkililerin büyük yatırımcılara hisse almaları çağrısında bulunması pay piyasalarındaki satış baskısını kısmen de olsa törpüledi.
Analistler, Çin’deki bu gelişmelerin yatırımcıları tedirgin etmeye devam ettiğini ve Çin piyasalarında satış baskısının sürmesine neden olduğunu ifade etti.
Dolar/yen paritesi yükseliş eğilimini üst üste yedinci haftaya taşıyarak, haftayı yüzde 1,7 artışla son 20 yılın en yükseği olan 128,6 seviyesinden tamamladı.
Hafta içinde bölgede açıklanan makroekonomik verilere göre Japonya’da TÜFE yıllık yüzde 1,2 artarak beklentiler paralelinde gerçekleşti.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,04 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 0,3 değer kazanırken, Çin’de Şangay bileşik endeksi yüzde 3,87 ve Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 4,09 değer kaybetti.
25 Nisan ile başlayan haftanın veri takviminde, salı Japonya’da işsizlik, çarşamba Çin’de sanayi karları, perşembe Japonya’da perakende satışlar ve sanayi üretimi verileri takip edilecek. Japonya’da piyasalar cuma günü tatil nedeniyle kapalı olacak.
BIST 100 ENDEKSİNDE REKOR YENİLENSE DE YÜKSELİŞ EĞİLİMİ SONA ERDİ
Yurt içinde, Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi gördüğü en yüksek seviyeyi 2.562,28 puana taşısa da, cuma günü ABD pay piyasalarında güçlenen satış baskısının yurt içinde de etkili olmasıyla haftayı değer kaybıyla tamamladı.
Analistler, bu hafta başlayan ve gelecek hafta yoğunlaşacak olan bilanço döneminde şirket karlılıklarına ilişkin beklentilerin güçlü olduğuna dikkati çekerek, Borsa İstanbul’da şirket bazlı oynaklıkların artabileceğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) perşembe günü açıklanacak Enflasyon Raporu’nun da yatırımcılar tarafından yakından takip edileceğini aktaran analistler, Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) nisan vadeli BIST 30 endeksine dayalı kontratta vade sonunun yaklaşması nedeniyle yatırımcıların temkinli olmasının faydalı olacağını bildirdi.
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi haftayı yüzde 0,88 azalışla 2.472,50 puandan tamamlarken, Dolar/TL yüzde 0,73 değer kazanarak 14,7427’ye çıktı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 2.400 puanın destek, 2.500 puanın direnç olarak takip edileceğini kaydetti.
Gelecek hafta yurt içinde pazartesi reel kesim güven endeksi, kapasite kullanımı ve sektörel güven endeksleri, perşembe ekonomik güven endeksi ve cuma imalat sanayi PMI ile dış ticaret dengesi verileri takip edilecek.